BİRİNCİ BÖLÜM
"Son birkaç yıldır devasa bir şantiye alanına dönen mahallemin girişindeki, yakında yıkılacağını tahmin ettiğim duvarda birbirinden ironik kırmızı harflerle "Kentsel dönüşüm muhteşem olacak!" yazıyordu." (Bıçakçı, 2017, syf.26) --- Günümüzde neredeyse İstanbul'un tamamında kentsel dönüşüme girdi veya girmeye hazırlanıyor. Hatta sadece kentsel dönüşüm ile sınırlı kalmıyor bir de ekstradan binalar inşa ediliyor. Bu nedenle de şehrin trafik ve insan seslerine ek olarak fonda hep bir inşaat sesi bulunmaktadır. Bu durumda artık dayanılmaz bir hal almaya başlamaktadır. Ayrıca İstanbul ve diğer birçok yerde başlayan kentsel dönüşüm deprem gibi durumlardan daha az hasarlı çıkmamızı sağlayacaktır ancak bu durum yavaş yavaş İstanbul'un büyüsünü bozacak boyutlara ulaşmaktadır. Uyku Sersemi kitabında da Kahraman'ın İstanbul'un gizli güzellikleri ile alakalı yazıdığı kiatbın amacından sapmasının en büyük nedeni kentsel dönüşümdür. Kentsel dönüşüm sadece şehirlere ve genel olarak ülkeyi etkilemekle kalmamaktadır. İnsanları da değiştirmektedir. Aynı kahramanın yaşadığı gibi...
"Bağdat Caddesi sağlı sollu, altlı üstlü satılık, kiralık yazılarıyla kaplıydı. Dükkanların çoğu boştu. Kasvetli vitrinler toz içindeydi. Terk edilmiş mankenler çırılçıplak ve kırık döküktü. Dört beş binadan biri yenilenmek üzere yıkılmaktaydı." (Bıçakçı, 2017, syf. 50) --- Eski bağdat caddesi? Bağdat Caddesi'nin büyüsü? İstanbul'un büyüsü? Bu soruların cevapları var mı? Yok. Çünkü yavaş yavaş hepsi yok oldu ya da oluyor.
"Para çekmek için ATM'ye uğradım. Kartı takıp şifremi girdim: 1213. Yanlış girmiş olacağım, uyarı çıktı. Tekrar yanlış girersem kartımı yutacağını söylüyordu kurumsal bir dille. İnsanlığı tehdit eden makineler." --- Öyle bir noktaya gelindi ki Kahraman'ın daha doğrusu yazarın değindiği noktada aslında oldukça önemli. Makineler yani yapay zekalar bizleri birçok alanda tehdit ediyor. ATM'ler günlük hayatımızda sıklıkla kullandığımız yerler olduğu için gayet açık bir örnektir. Ancak aslında oldukça fazla karşılaştığımız ve çok önemsemediğimiz bu durum ileride nelere sebep olabilir aslında pek de düşünmüyoruz. Bence bizi tamamen yok etmeye çalışmalar ancak yüksek ihtimalle onlar için çalışıyor oluruz. Yani bize ele geçirmiş olucaklardır.
Birinci bölümde genel olarak Kahraman'ın yaşadığı çevre, onun hayatındaki değişiklikler, kitap meselesi, alışkanlıkları ve rutinleri betimlemeler yardımıyla açıklanmıştır. Kentsel dönüşümün hem çevreye hem de insanların üzerine etkisine değinilmiştir. Bu durum şunlarla aktarılmıştır: Kahraman'ın çevresinde, yürüdüğü yollarda gördüğü evler, dükkanlar kentsel dönüşümün çevreye etkisini; Elif'in çektiği fotoğrafta ve aynaya baktığında gördüğü kişiyi kendine benzetmemesi de kentsel dönüşümün insanlar üzerinde yarattığı değişimi göstermektedir. Kahraman'ın kitabın başında oldukça mutluyken sonunda başındaki halinden eser kalmamıştır. Bu nedenle de kitabın il bölümünün adı "Mutlu Son"dur.